Herkesin ihtiyaç duyduğu besin tamamlayıcısı: Omega 3
Dünyamız hergeçen gün değişiyor, tüketim toplumları gitgide çoğalmakta ve buna bağlı olarakta bilinçsiz tüketim sürekli artmaktadır. Türk Kalp Vakfı’nın yaptığı araştırmaya göre, dünyada her yıl yaşamını yitiren 60 milyon insanın yüzde %30’una yakınının ölüm nedeninin kalp damar hastalıkları olduğunu, Türkiye’de ise bu oranın %48, yani hayatını kaybeden neredeyse her 2 kişiden birinin kalp ve damar hastalıkları nedeniyle olduğunu açıklamıştır. Basit önlemler ile kalp krizi ve felç riskinin %80 azaltılabileceğide belirtilmiştir. Peki Türkiye ve dünyada oluşan bu durumu büyük oranda değiştirebilecekken, önlem almamak, daha çok acılı, maliyetli bir yol seçmek sizce de trajikomik değil mi?
Kirli hava, hepimiz için kötü birşey. Karayollarının, endüstriyel fabrikaların oluşturduğu hava kirliliğinin, yetişkinlerde kalp krizi ve felç riskini yükselltiği, buna maruz kalan annelerin yeni doğan çocuklarında bile davranış bozukluğu olduğu tespit edilmiştir. Kısacası kirli bir hava gelecek nesiller içinde büyük bir tehdittir. Çoğu zaman, kalp ve beyin hasarını önlemek için hava kirliliğinden uzaklaşmak tek başına bir çözüm olmadığı gibi, pratik bir çözüm yolu da değildir. Günümüzde bilim adamları, kirli havanın yol açtığı bu hasarlara karşı mücadelede Omega 3 balık yağlarının çok etkin rol oynadağını buldular. Hava kirliliğinin kalp sağlığına etkilerin tıbbi alanda çok yaygın olarak görülmektedir. Kardiyologlar şu konuda hemfikirler. Sadece sigarayı bırakmak, dengeli ve doğru beslenmek, spor yapmak, stresi azaltmak kalp rahatasızlarını tam olarak engelleyemediğini ortaya çıkarmıştır. Bu listeye düzenli bir şekilde besin tamamlayıcı olarakta Omega 3 balık yağıda eklerenek, hava kirliliği kaynaklı kalp rahatsızlıkları riskini en az indirmek mümkün.
Dünya geneline bakacak olursak, son yıllarda neredeyse tüm doktorların günde en az bir gram (1000 mg) Omega 3 alınmasının genel sağlık ve beyin fonksiyonları için bir şart olduğunu belirtmiştir. Dünyaca ünlü doktor Mehmet Öz’ün Omega 3 ile ilgili söylediklerinden kısa bir anekdot paylaşmak isterim. Dr. Mehmet Öz bir köşe yazısında: ” Omega 3 yağ asitleri, beyin fonksiyonlarını geliştiren, kalbimizi ve damarlarımızı koruyan, kırışıklarla savaşan, eklemlerinizin sertleşmesini önleyen ve daha birçok işe yarayan mucize yağlardır.” diye belirtmiştir. Yazının tamamı için: En Gerekli Besin Takviyeleri
Yapılan araştırmalar sonucunda düzenli Omega 3 kullanımını vücuda birçok fayda yararttığı gözlemlenmiştir. Omega 3 kalp, damar ve beyin sağlığını koruduğu gibi, hücre zarını destekler, kolestrol kontrolüne yardımcı olur, iltihapların azalmasında etkin rol oynar, beyin fonksiyonların düzgün işlemesine, ruh sağlığının korunmasına yardımcı olur ve tüm bağışıklık mekanizmanızı destekler. Ne yazıktır ki vücudumuz Omega 3 üretemez bu yüzden vücudumuzun Omega 3 ihtiyacını besin tamamalayıcılarından almalıyız.
Omega 3 besin tamamlayıcı alırken nelere dikkat etmeliyiz?
Günlük hayatta yediğimiz, içtiğimiz gıdalardan ne yazık ki eskisi kadar Omega 3 alamıyoruz. Vücudun bu açığını kapatmak için dısardan besin takviyesi ile desteklenmesi gerekir. Peki Omega 3 takviyesi seçerken nelere dikkat etmeleiyiz?
Toplumda yaygın olarak balık yağı olarak bilinen Omega 3 yağ asitlerini , sadece balık yemekle vücudumuza kazandıramayız. Yediğimiz içtiğimiz gıdalarda eskisi kadar Omega 3 olmadığını üzülerek belirtmeliyim. Bunun nedenleri bizi tekrardan çevre kirliliğine ve deniz kirliliğine götürmektedir. Balık yiyin derken; doğal ortamlarında yetişen, ağır metaller içermeyen denizlerde yetişmiş balıkları kastediyoruz. Fakat bu bizim ülkemizde ne kadar mümkün? En iyi Omega 3 yağ asitleri, soğuk sularda yaşayan balıklardan elde edildiği bilinmektedir. Omega 3 desteği almadan önce, alacağınız ürünün ( EPA ve DHA) değerlerini göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim. Çünkü piyasada çok farklı Omega 3 besin tamamlayıcıları bulunmaktadır.
Her balık yağı Omega 3 olmadığı unutulmamalı, EPA ve DHA asitlerinin değerlerine bakılmalıdır. Alacağınız 1 kapsülün içindeki balık yağı değeri Omega 3’ün kalitesini göstermeyeceği gibi, EPA+DHA değeri en azından 500 mg’dan az olmamalıdır. Ucuz alayim derken düşük dozlu olanını tercih etmemenizi öneririm. Alacağınız Omega 3 besin tamamlayıcıları arasında en değerli olanları soğuk pres (Cold Press) yöntemiyle elde edilen Omega 3’lerdir. Kullanacağınız Omega 3 besin tamamlayıcısın hangi yöntemle üretildiğini araştırınız. Ve üretilen Omega 3’ün kaynağıda çok önemlidir. Ağır metaller ile kirlenmiş sulardan elde edilen Omega 3’ler vücuda zarar verdiğinden, satın alacağınız ürünün ağır metal içerip içermediğinin garantisini almayı unutmayın.
Bazı yerlerde Omega 3 için bol bol ceviz yememizin önerildiğini gördüm. Omega 3’ü cevizden almayı düşünüyorsanız günde 10 kilo ceviz yemeniz gerekir. Cevizden, semizotundan ve diğer besinler Omega 3 beklentimiz çok olmamalıdır. Omega 3’ün birincil kaynağı balıklar (ağır metaller içermeyen, soğuk sularda yaşayan) ve Omega 3 besin tamamlayıcı kapsüllerdir.
Kendim bir hekim olmasamda, sağlıklı yaşam üzerine takip ettiğim bilgiler çerçevesinde sizlere doğru ve yararlı bilgileri paylaşmak istedim. Düzenli olarak günlük Omega 3 takviyesinin miktarı kişiden kişiye göre değişebilir. Siz yinede benim sölediklerimide dikkate alarak, neredeyse tüm hekimlerin ortak noktada buluştuğu Omega 3 besin tamamlayıcısı kullanmaya hemen başlayın. Sağlık sorununuz var ise tabiki öncesinde hekiminize danışmakta yarar var. Faydalarını hemen göreceğinizden eminim. Sağlığımız herşeyden önce gelir. Bu yüzden işinizi şansa bırakmayın ve şimdiden daha sağlıklı, kaliteli bir yaşam için gereken neyse onu yapın, önleminizi alın.
Sağlığınıza!